Tuesday, February 6, 2007
TK465 15D
Günübirlik Adana git-gel yaptık bugün. Başından beri, seyahat benim için, öğleden sonra "asmaaltı"nda yiyeceğim kebaptan ibaretti. Neyse önden ot-sebze, ardından kıymalar ve ortaya beytiyi de aldıktan sonra ben amacıma ulaştım. Bu huzurla, dertsiz tasasız dönüş uçağına bindim.
Ezelden beri herhangi bir seyahatte, vasıta ne olursa olsun yanıma eli yüzü düzgün bir bayan oturmamıştır. Bişi yapacağımızdan değil, hareketlerini takip edip, yolun geçmesine yardımcı olacak biri.
Bu sefer, tam uçak kapıları kapatacak derken kısa saçlı, mavi gözlü, hoş, biraz ürkek ama aynı zamanda aurası geniş, minyona yakın bir bayan elinde çantasıyla yanıma geldi, hemen ayağa kalkıp geçmesi için yol verip, çantasına yukarı kaldırmaya da yardımcı oldum. Kalbim bosna'da kaldığından beri, hissetmediğim duygular içerisine girmiştim ki yanıma arka taraflardan elinde bavulu 150 kiloluk bir arap geldi. İşaretlerle burası benim diyor kızcağıza, baktım hakkaten öyle, kızcağızın yırtıp biryerlere tıktığı biniş kartını beraber birleştirdik, ben içimden inşallah çift baskıdır diye geçirirken, kartta 15D yazdığını anladım. Anlamadığım 19E ile 15D'yi nasıl karıştırırsın.
Bayanı 15D'ye kadar geçirdim, çantalarını verdim, arap için ekstra kemer istedim, kemerini bağladım arabın. Bu tarz gelişmelere yabancı olmadığımdan, soğukkanlılığımı hep korudum.
Oysa seninle beraber dergi bakacaktık, hostese sipariş verecektik, gül gül ölecektik.
............
Her zaman otobüse dolduran THY, bu sefer körüğe yanaştı, 15D yalan oldu, kayboldu, gitti.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
3 comments:
Fon sarkisi " Kizimiz olacakti "
Tribünler ''strofor...strofor...'' diye inliyor.
"gelecekte bir gün gelecek" strofor; sen bu şekilde azmini korumaya devam et bak karşına daha kimler çıkıcak kimler...
Post a Comment